Duru Bulgur’dan “Dünya Gıda Günü’nde” sağlıklı beslenme çağrısı.

Duru Bulgur’dan “Dünya Gıda Günü’nde” sağlıklı beslenme çağrısı.

Bu haber 35044 kez okunmuş ve görüntülenmiştir.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü, Dünya Gıda Günü’nde bu yıl “Büyütelim, Besleyelim; Hep Birlikte Sürdürelim” mesajını paylaşırken, Türkiye’de bulguru sofralara en sağlıklı haliyle kazandırmayı hedefleyen Duru Bulgur’dan da “Sürdürülebilir bir tarım ve sağlıklı bir gelecek adına baklagillerin daha fazla tüketilmesi” çağrısı geldi.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) kuruluş tarihi olan 16 Ekim, her yıl “Dünya Gıda Günü” olarak kutlanmaya devam ediyor. 2020 temasını "Büyütelim, Besleyelim; Hep Birlikte Sürdürelim" olarak belirleyen FAO, bu yıl sağlıklı ve sürdürülebilir beslenmeye yönelik farkındalık yaratmak için, sosyal sorumluluk faaliyetleri hayata geçiriyor. FAO’nun Dünya Gıda Günü özelinde bu yılki farkındalık çalışmalarının pandemiyle beraber daha da anlamlı hale geldiğini söyleyen Duru Bulgur Gıda Mühendisi Ece Duru, dünyada artan nüfusun beslenme ihtiyaçlarını karşılarken; bir yandan da doğal kaynakları, biyoçeşitliliği ve ekosistemin sağlığını korumanın önemine işaret etti. FAO’nun bir yandan açlık tehdidini vurgularken bir yandan da obezite tehlikesine dikkat çektiğini söyleyen Ece Duru, dengeli ve sağlıklı beslenme adına baklagillerin stratejik bir önem taşıdığını belirtti.

Salgınla mücadele için değerlİ.

Ece Duru şöyle konuştu: “FAO’nun araştırmaları dünya genelinde 670 milyondan fazla yetişkinin ve 5- 19 yaş arası 120 milyon çocuğun obeziteyle mücadele ettiğini gösteriyor. Araştırmalar aynı zamanda 820 milyonu aşkın insanın da açlıkla mücadele ettiğini ortaya koyuyor. Pandemiyle beraber bu sayı 100 milyondan fazla artabilir. Sağlıksız beslenme; dünyada, bulaşıcı olmayan ölümcül hastalıkların yanı sıra koronavirüs gibi bulaşıcılığı yüksek hastalıklarda risk faktörlerinin başında geliyor. Dünya çapındaki her 5 ölümden biriyle ilişkilendirilen sağlıksız yeme alışkanlıkları, yılda 2 trilyon dolara yaklaşan maliyetiyle hükümetlerin sağlığa ayırdıkları bütçeler üzerinde büyük bir yük oluşturuyor. Böylesine zorlu bir ortamda baklagil tüketimini ve üretimini sürdürülebilir hale getirmek stratejik olarak önem kazanıyor. Açıkça görüyoruz ki baklagilleri düzenli olarak tüketmek, besin içerikleri açısından dengeli ve sağlıklı beslenmeye önemli ölçüde katkı sağlayacaktır. Besin değeri zengin olduğu kadar ekonomik olmasıyla dikkat çeken baklagiller, gelecekte de açlık ile mücadelede başı çekecek.

Zengin içeriğiyle diyabeti kontrol ediyor 

Baklagillerin sağlıklı beslenmedeki rolünü detaylandıran Ece Duru, bu gıda grubunun protein, diyet lif, demir, çinko, magnezyum ve vitaminler yönünden zengin bir içeriğe sahip olduğunu belirtti. Yüksek lifli, düşük kalorili oldukları için porsiyon kontrolü sağlandığında kilo alma korkusu olmadan baklagillerin tüketilebileceğini anlatan Ece Duru, diyabetin kontrol edilmesinde de baklagil tüketiminin çok önemli bir rolü olduğunu ifade etti. Türkiye’nin bulgur üretiminde dünya birincisi olduğunu ve ülkemizde geçtiğimiz yıl 505 bin ton bulgur üretimi gerçekleştirildiğini anlatan Duru Bulgur Gıda Mühendisi Ece Duru, Türkiye’deki bulgur ve bakliyat pazarı hakkında da bilgi verdi: “Türkiye’de bulgur tüketimi kişi başı 3,30 kilogramdır. Bu geleneksel bir ürün olan bulgur için makarna ve pirince göre oldukça azdır. Fakat bu oran İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu gibi bölgelerde kişi başı 9 kilograma çıkarken, batı bölgelerde kişi başı 1 kilograma kadar düşmektedir. Baklagiller grubunda kişi başı ortalama porsiyon miktarı 60 gr civarındadır”Türkiye’de ve dünyada bulgur ve bakliyat tüketimi üzerinde fuarlar ve tanıtım toplantıları aracılığıyla ciddi bir tanıtım çalışması yaptıklarını dile getiren Ece Duru, gelişmekte olan birçok ülkede beslenme tarzını baklagillere dayalı bir düzene evrildiği bilgisini aktardı. 

Bakliyat aynı zamanda ekosistemin de dostu 

Bakliyat tüketimi kadar üretiminin de dünya geleceğinin korunmasında stratejik bir önem taşıdığını vurgulayan Ece Duru, “Baklagil bitkiler, bir taraftan havanın azotunu toprağa bağlama yeteneğindeki bakterileri köklerinde bulundururken; diğer taraftan pek çok kültür bitkisinin yetişemediği zor koşullarda yetişerek, insanların gıda gereksiniminin karşılanmasında önemli rol oynamaktadır. Fasulye gibi baklagil grubu bitkiler, havanın serbest azotunu bazı bakteriler sayesinde bitki yararına kullanırlar. Bu durumda; havada bitkinin kullanamayacağı formda olan azot elementi bu sayede bitkinin kullanabileceği forma dönüştürülür. Bitkiye ve toprağa besin elementi katkısı sağlanmış olur. Ayrıca baklagil köklerinin toprakta atık şeklinde kalması ile toprağa organik madde katkısı sağlanmış olur” bilgilerini aktardı.

ETİKETLER :
AAAAA EKİCİ SNOB AKKOMARKA-1 Ülker Vegan Çikolata

ÖNERİLEN HABERLER

EKİCİ ÖDÜL BANNER Reis Gıda Metro Türkiye
KAHVE DÜNYASI